Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. . Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. - Songül çok güçlü bir kadın. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. . Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Eskiden sosyal medya mı vardı. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. (Gülüyor. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. ",. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Şimdi sekiz yaşında oldular. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Eskiden sosyal medya mı vardı. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Şimdi sekiz yaşında oldular. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. ",. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. . - Songül çok güçlü bir kadın. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. . Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. (Gülüyor. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor.