Tuna kıyısında bir gün...

 
Tuna kıyısında bir gün... Tuna kıyısında bir gün...

Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Yamaçlarda üzüm bağları. Orada bir heykel. Sağ, sol eski yapı. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Çevresine hiç uymayan bir yapı. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. Regensburg’da. ",. Tepede bir tapınak. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. . Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Her şey tablo gibi. . Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Hepsi de küçük ve sevimli. Ludwig’in kalıtı. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Heybetli ve gururlu duruyor. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Kendine vadiler açıyor. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Biraz ileride büyükçe bir alan. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Büyük bir Yunan tapınağı. . yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Sislerin ardından güneş çıkıyor. . 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. Sislerin ardında güneş. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. 18. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu.

Tuna kıyısında bir gün...

Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Orada bir heykel. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Büyük bir Yunan tapınağı. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Çevresine hiç uymayan bir yapı. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. . Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Kendine vadiler açıyor. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Hepsi de küçük ve sevimli. Biraz ileride büyükçe bir alan. Heybetli ve gururlu duruyor. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Sağ, sol eski yapı. Tepede bir tapınak. ",. . 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Sislerin ardında güneş. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Regensburg’da. . İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Her şey tablo gibi. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Yamaçlarda üzüm bağları. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. Ludwig’in kalıtı. . Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. 18. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti.